Kimler Burda ? :)

17 Mayıs 2013 Cuma

Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı... El yazısından notlar yazmayı ...

HAYAT BİR ÇOCUĞA NASIL ANLATILMALI?

Arkadaşımın kızı bir yaşına gelmişti,
'Sen eğitimcisin neler öğretmem
gerekiyor, bazen kendimi çok çaresiz hissediyorum' dedi.
Sorusu kolaydı ama,yanıtı zordu, akıl vermesi basitti ama uygulaması karmaşıktı, anlatmayabaşladım:

Yapabiliyorsan gözyaşlarını tutmamasını öğret,
acı çekmeden olgunlaşamayacağını...

Kıskanmamayı öğret ona,
arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte
sevinçleri paylaşmayı, içinden 'neden ben değil de o?' demeden...

Kazanmaktan mutluluk duyup içine sindirmeyi,
ama aynı zamanda kaybetmeyi öğrenmesini.
Çünkü bir adım sonrasında görünüşte galip olanları
gösterecek hayat ona nokta.

Her şeyin bir sonu olduğunu öğret.
Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün
keyif vermeyebileceğini.

Kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu, gidilen
yerlerin zamanla bıkkınlık verebileceğini, her şeyi tüketebileceğini,
tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu öğret.
Kitaplardan keyif almasını,ders çalışmak istemiyorsa zorlanmamasını, ama okumayı sevmesini öğret ona.
Elbet er ya da geç alacaksın biliyorum,
ama mümkün olduğunca geç al ona bilgisayarı.
Ona kendisi ile kalacağı sakin zamanlar ver, sıkılmayı öğret
ona, sıkılıp ta kendini yönlendirmeyi bulmasını.

Doğaya götür onu, hayvanlardan korkmaması gerektiğini öğret. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlat.
Doğanın kendi içindeki gizemini bulmasına yardımcı ol,
yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını
sağla. Soğuk kış gecesinde ateş yakmayı öğret,
belki büyüdüğünde bir gece sevgilisine ateş yakar
ve belki binlerce yıldızın altında birbirlerine
sarılırlar, bunu öğretmemiş diğer sevgililerin aksine...

Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğret ona.

Kazandığı elli milyonun piyangodan çıkan beş yüz milyardan çok daha keyifli
olduğunu öğret. Alın terine saygıyı öğret ona.

Aşk acısı çekmenin hiç aşık olmamaktan daha güzel bir duygu olduğunu öğret.
Kendi doğruları üzerinden kimsenin onu yargılamasına izin vermemesi
gerektiğini öğret, başkalarını da kendi doğruları üzerinden yargılamamayı...
Bunun başkalarını dinlememek olduğunu değil, söylenenleri kendi eleğinden
geçirmesi gerektiğini öğret. Kendi fikirlerine inanmanın güzelliklerini
anlat.


Hayatı sorgulamayı öğret ona... Bilginin en büyük güç olduğunu öğret.
Yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine
saklaması gerektiğini öğret.


Haklı olduğu konuda sonuna kadar diretmemesini öğret ve haklıyken dik
durmasını.

Günün birinde yaptıkları değil yapmadıkları için pişmanlık duyabileceğini
öğret.

Basit yaşaması gerektiğini öğret ona, çay içmekten keyif almayı...

'İstemiyorum', 'hayır' demeyi öğret ona, istediğinde ise 'istiyorum' demeyi,

Sevdiğinde ise 'seni seviyorum' diyebilmeyi öğret ona.

Bir kot pantolon ve tişörtle üniversiteyi bitirmeyi öğret ona. Temiz
kokmasını...

Sorgusuz sevmeyi...

El yazısı ile notlar yazmayı...

Lafı dolandırmamayı...

Sevdiklerinin hiçbir zaman çantada keklik olmadığını,
dostluğa yatırım
yapması gerektiğini, kıymetini bilmeyenlerden
uzaklaşmasını
öğret ona.

Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını,

İşlerin hiçbir zaman bitmediğini söyle ona,
en yoğun zamanda bile kendine
vakit ayırması gerektiğini öğret...

Ama en çok da kendini sevmesini öğret...
Kendini sevmezse kimsenin onu sevmeyeceğini...
Kendine çiçek almazsa kimseden çiçek beklememesi
gerektiğini... Kendine özenli yemekler
yapıp sofralar kurmazsa kimsenin onun
için yemek hazırlamayacağını...


Hayatta her şeyden çok kendisinin önemli olduğunu öğret ona...


www.bebekz.com dan alıntıdır.*

14 Mayıs 2013 Salı

Ne gelirse gelsin kabulümün sebebidir.

Ne gelirse gelsin kabulümün sebebidir ömrümün iyilikleri..Keşke diye başlayan cümlelerin hiçliği..Sabahı umut olan gecelerim çok..Gecelerimin karanlığının bahanesi yok ..
Dilime dolanan her melodi susamışlığımdır aslolana..Aslolan ömrümdeki ..Sonsuz evrenin en güzel hediyesi..
Ey sevgili nicedir geçmez sözüm yüzüne..Aç gönlünün perdelerini..Şarabımızın kızıllığı vursun aynama..Aynam sen ol,ömrün ben..

Sen..gidilecek en sonsuz zamanların efendisi!Kıskandır tüm uykuları..Koynunun en dibinde uyut beni..

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Doğu İncisi :) Birden çıkıverdi karşıma ..


Ekleyen: Burcu Önaldı
Siz benim yazılarımı seversiniz :) Ayca Ferda Kansu , Göknil Bulut Kılıç...

Biriktirdiklerimden..

16 Mart...

Yaşadığım yerin iklimine benziyor aslında ruhum. Kişiliğim iklimim. Uzun bir zamanı sert, ayaz, kara kış... İlk bakan korkar ya hani yanına yaklaşmaya tam da öyle. Ayazları atlatansa elbet eriyor aydınlık bir bahara. Baharları dallarımda ki çiçeklere varansa cennet bahçelerinde gözlerini açar gibi hayran kalır. Bir de yazlar var ki yanıma yaklaşılmaz ateşten. Darmaduman eder, kavurur, ateşten gömlek giydirir ki, o ateşte yanmayı istemek işten bile değildir. Güneşin altında çatırdarken sıcaktan her yanınız, bilirsiniz ki bir vakit sonbahara varacaksınız. Sonbahar kızılının ellerinden tutup, yağmurlu sokaklarından geçip, nehirlerinde bir nefes dinlenip çetin kışa hazırlık yapacaksınız. Her ne kadar gözünüzü korkutsa da bu kara kış, ayazda kalmayı özleyip, baharda çiçek açıp, kavuran sıcaktan sonra o nehrin kenarında bir daha nefes alacaksınız...

-Burcu-

6 Mayıs 2013 Pazartesi

Cenk Deniz'in Doğumgünüsü :)

Bir baktım kaç gün olmuş ben yazamamışım birikmiş birikmiş..Ne kadar hızlı geçiyor zaman..Nasılda   koşuşturma içinde yitip giden hayatı..
Kısaca beş günü özetlersek bir uğur böceği vakası ,Nil Peri'nin kaplumbağamız Süslüyü yeme çalışmaları
 her gün yaşanan ben büyüdüm size ihityacım yok tripleri,umut etmeler,tebessümler, şaşırmalar..Ve akşam olup Periler uyuyunca pestili çıkmış ben.
Ha unutmadan muhteşem bir Selimiye Camii ve Mimar Sinan yazısı sizleri bekliyor ama akşam olacak ve periler rüyalar alemine güzel bir uykuya dalacak..

**Aslında bu koşuşturma arasında bugün  yazı yazma çabamın amacı Canım Arkadaşım Canan'ın ömrü emaneti biricik oğlu Cenk Deniz'in Doğumgünü olması..
Biz Canan'la ilkoluldan beri arkadaşız.Çok uzun bir süre görüşemedik.Ama hep aklımızdaydık birbirimizin.Şehir farklılıkları ,günlük hayatın koşuşturması derken farkedemedik neler kaybettiğimizi..Sonunda kavuştuk ..Şimdi içemediğimiz kahvelerin acısını çıkarıp ,çenemiz koparcasına konuşuyoruz konuşıyoruz:)
Canan'ım ..Cenk Deniz'im..çooookk mutlu  ömrünüz olsun..Hayata , Umuta dair ne varsa sizin olsun..Seviyoruz Sizi..





1 Mayıs 2013 Çarşamba

Ajandadan Notlar.Ömrümden..

Nicedir çığlıklarım duyulmaz gözünün ferinde..Kalem olsan yazamazsın ne beni ne de susamışlığının evvelini..Dipsiz kuyuya taş atan deliler değil lakin kuyuyu ören taşlara takılan avare gönülleriz biz..Çocukluğumuzun masalları aklımızın bir köşesinde yoksa  bunca hayret bunca kırgınlık?!
Bak yine sonu ünlemle biten cümle..Döner mi şimdi bu yazı delinin üç beş nöbetine?
Aşk galip gelir yine bilirim..Bilirim sevdan taşar yüreğimden,sevdam sığmaz cüssene..Hayallerimiz hep yağmur mazgallarına takılır ya bilirim denizler yine bize akacak..Duvarındaki atlası ne kadar ters çevirirsen çevir ,gökkuşağının altında beklenir sevgili..

Gün biterken

Sabah kalkarsın kahvaltı hazırlarsın veee.............
.Kim daha önce bitirecek bakalım ? Aaa bak Nil bitirmiş..Nisa onu yere atma kızım..Nil kaplumbağayı yeme ..Nisa dolabı dağıtma pembe şortun burda..Anne saklambaç oynayalım sobeee..Anne Nil kaplumbağacığın kuyruğunu koparıcak..Ayyem attaa..Ayyem mama..Bakın en sevdiğiniz çorba..Ben bunu sevmem ki..Aa bu çorbayı bize filler getirmiş tabaktaki bitince çok güçlü olalım diye..Nil bir tabak yeter kızım.Nil tokanı yine çıkarmışsın..Hadi kitap okuyalım..Anne suluboya yapalım mı?..Anne kardeşim boyayı yüzüme sürdü..Abbaaa ..Meyveler bitsin.Ispanak yedğimiz zaman boyumuz hemen uzuyormuş..Benim boyum zaten uzun..Ayyem ıh ıh..Uykum geldi..cıyak vıyak ıh aaaa...
Periler uykuda..
Hala mutlu muyum ? :)
Evet..:)
Bir kahveyi hakettim mi?
Evet :)

Dinlenesi:)

Sevgiliye.........
Uyandığımızdan beri vuruyor kelime ve melodiler evin duvarlarına..Yeni Türkü'de işin içinde olunca defalarca dinleniyor..
Beraber dinleyelim dedim:)